Geçtiğimiz hafta A Ulusal Futbol Takımımız EURO 2024 Elemeleri’nde Ermenistan ile karşı karşıya geldi ve geriye düştüğü gayretten 2-1 galip ayrılmayı başardı. Elemelerdeki 2. maçında Hırvatistan ile karşılaşacak olan Ay-Yıldızlılar çalışmalarını sürdürürken Milliyet Gazetesi müellifi Şansal Büyüka da geride bıraktığımız haftanın değerlendirmesini yaptı.
Şansal Büyüka’nın yazısı şu halde:
Ermenistan küçük balık, yakalamak kolay… Rahat “ham” yaparsın. Lakin Hırvatistan o denli değil; dikkat edelim, kılçığı boğazımıza takılmasın. Onun için yarın Hırvatistan önünde, yüksek performanslı, kalitemizi ortaya koyan bir futbol oynamak zorundayız.
Ermenistan, futbol dünyasının “küçük balığı”… Oltaya kolay takarsın.. Rahat “ham” yaparsın. Lakin Hırvatistan o denli değil… Futbol dünyasının büyük balıklarından biri… Oltaya, ağa kolay takılmaz, kolay “ham” yapılmaz, kılçığı boğazınıza takılır.
Ermenistan’ı “çok kötü” bir oyunla yenebilirsiniz. Hırvatistan’ı sıradan bir futbolla asla mağlup edemezsiniz. Onun için yarın Hırvatistan önünde, yüksek performanslı, kalitemizi ortaya koyan bir futbol oynamak zorundayız.
– Orta alanda daha sert, rakibi daha düzgün karşılayan, daha markajlı bir çaba ortaya koymalıyız.
– Kenarları âlâ kapatmalı, rakibin fazlaca orta yapmasına pürüz olmalıyız.
– Göbekte hava toplarını rakibe fırsat vermeden karşılamalıyız.
– Hamlede fırsat zenginliği yaratmalı ve bunları kullanmalıyız.
– Kalitemizi açık biçimde ortaya çıkarmalıyız.
Yani; Inter’de mükemmeller yaratan Hakan Çalhanoğlu, İspanya‘yı ayağa kaldıran Enes, memleketler arası şöhretimiz Cengiz Ünder, Hollanda Lig’inin en uygunu Orkun, İtalya Lig’inin sayılı stoperlerinden Merih Demiral, öbür iki Avrupalı stoperimiz Ozan Kabak ve Çağlar Söyüncü, harika kalitelerini ulusal gruba da yansıtmalı…
Maalesef şimdi bunu göremedik. Avrupalı yıldızlarımız, kulüplerinde ortaya koydukları gerçek kaliteyi, ulusal grup forması ile yakalayabilmiş değiller.
Ermenistan küçük balık, yakalamak kolay… Lakin Hırvatistan o denli değil; dikkat edelim, kılçığı boğazımıza takılmasın.
Futbolcu şahane oyun niçin kıssa?
Ermenistan maçı başladı, TRT spikeri de anlatmaya başladı.
– Orkun; şahane bir dönem geçiriyor.
– Hakan Çalhanoğlu; şahane bir dönem geçiriyor.
– Enes Ünal; şahane bir dönem geçiriyor.
Kabul; futbolcular şahane de, futbol niçin kıssa?
Süper Lig gerçeği
Türk Ulusal Takımı’nın Ermenistan on birinde Üstün Lig’den yalnızca 4 oyuncu yer aldı. Kaleci Mert, sağ bek Onur, sol bek Ferdi, hamlede Cenk Tosun…
Süper Lig’den çıka çıka birinci on teğe 4 oyuncu çıkar mı? Muhteşem Lig bu kadar mı kalitesiz, bu kadar mı makûs? Maalesef o denli…
Kaldı ki; Harika Lig’de grupların birinci on birlerinde kaç yerli oyuncu oynuyor ki, ulusal kadroda oynasın.
Baş ağrısı
Abdülkerim Bardakcı, baş ağrısı nedeniyle ulusal kadro takımından çıkarıldı. Ulusal grup hekimleri, Abdulkerim‘in “nörolojik” durumunun iki hafta sürebileceğini söyledi.
Galatasaray Kulübü, Abdülkerim’i kendi mutabakatlı hastanesinde denetimden geçirdi, Abdülkerim bir gece hastanede yattı ve “sağlam” raporu ile birlikte grubuyla birlikte Karabağ maçına gitti.
Doğru, ortada bir baş ağrısı var lakin; kimin, neyin sebep olduğu belirli değil…
Enes’in asisti – Kerem’in hızı
– İspanya’da şahane oynadığı söylenen Enes Ünal’ın ulusal ekipte bir tane maçını görmedim. Ancak Ermenistan maçındaki “olağandışı” asisti, bugüne kadar ulusal ekibe yaptığı en faydalı katkıydı.
– Kerem galibiyet golünde 50 metrelik depar sonrası gol vuruşunu yaptı. Topla 50 metre gitmesine karşın rakibi yakalayamadı. Günümüzde “hız”dan daha değerlisi yok. O da Kerem’de ziyadesiyle var.
– Ozan Kabak doğum gününde kendi kalesine gol attı. Futbolda olur bu türlü şeyler… Lakin doğum gününde kendi kalesine attığı gol mesleğinde dramatik bir anı olarak yer alacak.
– Onur Bulut, Kayseri’de şahane dönemler yaşadı, birçok vakit aday takıma bile çağrılmadı. Beşiktaş’a geldi, iki maçta “şipşak” ulusal ekipte formayı kaptı. Geç oldu, güç oldu, adalet yerini buldu. Ulusal olmak için, büyük kadroda oynamak mı gerekiyor?
Bizim ligde oynarlar mı?
Beyaz Futbol’da Ahmet Çakar, “Bu Ermenistan kadrosu bizim Muhteşem Lig‘de sıkıntı oynar” dedi. Abdülkerim Durmaz, “Doğru da, bu futbolla bizim ulusal ekip oynar mı?” dedi. İki yanlışsız yorum…
Arabesk futbol
Sinan Engin, ulusal maç sonrası, “Arabesk futbol” diye yeni ve yanlışsız bir tanımlama getirdi. Baktığınızda alanda “Çok acılı, kasveti fazla, uygunu az, berbatı bol, ızdırap çektiren” bir futbol vardı.
Bu futbola “Arabesk futbol” demeyeceksen, ne diyeceksin? Bari güzel bir maç oynasak da Sinan Engin ona da bir tanımlama getirse… Tabi oynayabilirsek…
İlgi sıfır
Çevrem futbolla yakın ilgili arkadaşlarla, dostlarla dolu… Futbolla bu kadar ilgili olmalarına karşın Ermenistan maçı öncesi daima sordular:
– Ulusal maç ne vakit?
– Kiminle oynuyoruz?
– Ne maçı bu?
Acı ancak gerçek; Ulusal ekibe ilgi ve heyecan bu kadar azaldı.
TFF’nin bundan haberi var mı sanki?
Arda’nın gençliği kusur mu?
Arda Güler, Fenerbahçe’de hak ettiği süreyi bugüne kadar alamadı. Ulusal ekip, Ermenistan maçında “berbat” oynadı, buna karşın Arda Güler tekrar talih bulamadı. Yalnızca futbolda değil, her alanda, Türkiye’nin dışında, “gençliğin kusur” olduğu bir öteki ülke var mı sanki?
Sabri Reyiz’den Sabri Hoca’ya…
Türk futbolunun değerli ismi Sabri Sarıoğlu, genç ulusal ekiplere hoca olarak geri döndü. Bu türlü unutulmaz isimlerin futbolun içinde kalması çok düzgün…
Ancak Sabri Reyiz’in antrenörlük diploması var mı, bir gün olsun ekip çalıştırmışlığı var mı onu bilmiyorum.
Ahbap-çavuş
Yıllarca ulusal ekip alt yapılarında antrenör olarak çalışan Mehmet Hacıoğlu, “TFF‘de antrenörler ahbap-çavuş bağı ile misyona geliyor” demiş.
Onu bilmeyecek ne var. En sağlam binalar yıkılır, bizim TFF’de ahbap-çavuş bağlantıları yıkılmaz.
Dursun Lider…
Galatasaray Lideri Dursun Özbek ile sıkça değil lakin uzunca sohbetlerim olur.
İçten severim Başkan’ı…
Sohbetini, çelebiliğini, insanlığını, zarafetini, halden anlayan halini…
İlgiyle dinlerim, hürmet duyarım. Lakin Dursun Lider bu devrinde güya makûs bir “evrim” geçirmiş üzere…
Bağırıyor, “kabadayılar” diyor, “düşmanlar” diyor, öfkeyle kürsüyü yumrukluyor. Benim tanıdığım Dursun Lider bu değil…
Başkan diyebilir ki, “İnsanı meczup ediyorlar. Bunlar lakin bu lisandan anlarlar…”
İtiraz etmem; Haklı olabilir…
Buna karşın; Galatasaray’ı korurken, Galatasaray çıkarlarını kollarken, TFF’ye, MHK‘ye rakip kulüplere laf yollarken, Dursun Başkan’a yakışan daha uygar bir yol, sistem, alternatif bulunamaz mı?
Satır elinde, doğruyor
TFF Disiplin Konseyi elinde “satır”, her hafta kulüpleri doğruyor.
– Ver 50 bini, 100 bini…
– Yetmez; kes 150 bin, 200 bin lira cezayı…
– Ohh, gelsin paralar…
– Yetmez; 300 bin, 400 bin liralık faturalar…
– İştah kabardı ya, cezada hudut yok.
– Böl, çarp, topla al sana 500 bin lira ceza…
– TFF geçim yolunu buldu.
– Allah kulüplere yardım etsin.
Yeter ki havaya girmesin
Fenerbahçe’nin Zenit ile oynadığı hazırlık maçında sonradan oyuna giren 18 yaşındaki Bora, o denli bir gol vuruşu yaptı ki, gözlerime inanamadım,
Abartmadan yazıyorum; Icardi üzere, Aboubakar üzere büyük golcüleri bile imrendirecek bir vuruştu.
Yeter ki bu vuruş, bu gol bir seferde kalmasın. Gencecik Bora havaya girmesin, devamını getirsin.
Aziz Lider dua etsin (!)
F.Bahçe eski Lideri Aziz Yıldırım, “Kumpas” kapsamında hapishanede geçen 344 mahpus günü için Hazine‘ye 777 milyon liralık dava açtı ve kazandı. “Kazandı” deyince 777 milyon lirayı aldı sanmayın. Mahkeme Aziz Yıldırım‘a 8 bin maddi, 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Özgürlüğe bir yıl müddetle “kelepçe” takılmasının bu kadar ucuzladığı aklımın ucundan geçmezdi.
Aziz Yıldırım yatıp kalkıp dua etsin, bu davayı kaybetmedi.
Tribüne çıksalar!
TSYD (Türkiye Spor Müellifleri Derneği) Lideri Oğuz Tongsir, gazete ve televizyondaki amigo yorumculara, “Amigoluğu bırakın, mesleğinize dönün” daveti yaptı.Sevgili Lider; mesleğe dönmek yerine, tribünlere dönseler daha yeterli olmaz mı?
Oruç ve maç
Konu aktüel ya, inandığım bir din adamına sordum: “Futbolcular maç günü oruç tutmazlarsa günaha girerler mi?” Hoca, “Önce işini güzel yapacaksın” dedi, “Orucun telafisi olur, maçın telafisi olmaz.
”“Yani” dedim, açtı mevzuyu…
“Orucu kaçırırsan, kaza orucunu meblağ, sevabını tekrar alırsın. Maçı kaçırırsan, geçmiş olsun, havanı alırsın.”
