Ahmet Tatlıses’ten babası İbrahim Tatlıses’e cevap gecikmedi

İbrahim Tatlıses’in Babalar Günü’nde yaptığı ‘Babasının değerini bilmeyen ahmaktır’ paylaşımı ortalığı karıştırdı.

45 yıl evvel boşandığı eşi Adalet Sara, Tatlıses’in paylaşımına ‘Hangi Babaların Günü kutlanır’ kelamlarıyla yanıt verdi.

Ağır bildiriler içeren paylaşımı oğlu Ahmet Tatlıses’te kendi toplumsal medya hesabından yayınladı.

Eski eşi ve oğlunun bu bildirisine çok sonlanan İbrahim Tatlıses, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ünlü sanatçı canlı yayında, ‘Ben vurulduğumda, şirketin kasasını boşalttı’ kelamlarıyla oğlu Ahmet Tatlıses’i ihanetle suçladı.

Babasının açıklamaları karşısında sessizliğini bozan Ahmet Tatlıses ise suçlamalara toplumsal medya hesabından şu sözlerle yanıt verdi:

KAMUOYUNUN DİKKATİNE

Her ne kadar aile konularımızı konuşmak istemesem ve bugüne kadar bu bahislerde açıklama yapmaya uzaklıklı dursam da bugün İbrahim Tatlıses’in benim, annem ve ailem ile ilgili yaptığı açıklamalar vahim, akıl almaz ve gerçeği yansıtmayan iftiralara döndüğü için açıklama yapmam zorunlu bir hale gelmiştir.

Öncelikle kendisi vurulduğu devirde, beni kasasını boşaltmak ile suçlamıştır. Hepinizin bildiği üzere İbrahim Tatlıses’in başına bu elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya’da dahi devamlı hastanede idim. Konutunun de bulunduğu şirkete bir sefer gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan meskeni ve kasası açıldı sayım yapıldı, varlıklar’ muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o devir herkes şahittir.

Bir başka bahsi geçen olay kendisinin bana ‘7 dükkân verdim hepsini batırdı’ söylemi ile ilgilidir. Bu türlü bir durum kelam konusu değildir. Mecidiyeköy ‘de 2000’lerin başında bir dükkân açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti, işlerimizin bozulmasıyla kapattık.

BENİM YÜZÜMDEN BİR ZİYANA UĞRAMADI

Yine bu olaydan yıllar sonra bir AVM’de besin üzerine dükkân açtım, yıllar sonra AVM’nin yüksek kira maliyetleri üzerine evre ettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri “ben yaptım batırdı” üzere aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum hakikaten kendisi benim yüzümden bir ziyana uğramamıştır ve benim yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım hala devam etmektedir.

CANIMI ORTAYA KOYDUM

Bugüne kadar kendisi bana bir konut dahi vermemiştir. Fakat bana gereksinim duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur.

Bahsettiği üzere kendisine hiç hakaret etmedim, ağza alınmayacak kelamlar sarf etmedim. Esasen aylardır kendisi ile diyaloğum yok bunu da kendisi beyin tümörü ameliyatımda “görmedim, gitmedim, gözümden bir damla yaş gelmedi.” diyerek cümlelere dökmüştür.

Ne kadar can acıtıcı olsa da bu davranışı ve telaffuzları beni değil kendisini bağlar.

ANNEMİ AŞAĞILAMASINA GÖZ YUMAMAM

Buraya kadar ben yeniden sineye çekerdim lakin değil annem kim olursa olsun dini inanışlarından dolayı kendi hür iradesiyle seçtiği kıyafet üzerinden birinin aşağılanmasına göz yumamam.

Hiç kimse benim annemi ‘kara peçeli’ diyerek aşağılayamaz. Hiç kimse benim anneme ‘yılan’ diyemez. Benim annem kendi halinde, eşrafında herkesin hürmet duyduğu eski bir devlet memuru ve namuslu bir bayandır.

AKIL SIHHATİYLE İLGİLİ KUŞKULARIM VAR

“Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar” üzere arkası ardı kesilmez, dehşetli, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler üzere açıklamalarıyla kendisinin akıl sıhhatiyle ilgili olan kuşkularım artmıştır.

Bununla birlikte İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği üzere özel hayatındaki insanlara belirli mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir münasebetine dahi yorum yapılmamış bir insandır.

Aile sorunlarının bu derece çarpıtılarak sadece beni tahrik etmek üzerine kurgulanmasından rahatsızlık ve ıstırap duyuyorum. Yıllarca neler yaşandığını, neler yapıldığını anlatmak bana yakışmaz, her ne olursa olsun topluma mâl olmuş bir sanatçı olarak kendisini rencide etmek istemiyorum. Ve sadece üzerime atılmış bu aslı astarı olmayan suçlamalara karşılık verip susuyorum. Tekrar kendisinin katıldığı yayında “Ölmeden evvel onlara o denli bir tuzak kuracağım ki” telaffuzunun yorumunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.